24 Nisan 2015 Cuma

PİRANA


Binlerce balıktan oluşmuş büyük sürüler halinde yaşarlar. Suya giren sığırlara bile saldırdığı dahi görülür. Balıklara ve suya düşen meyve ya da tohumlarla beslenir. Ailelerine çok bağlıdır ama bazen açlıkla gözü öyle döner ki annesi yaralanmışsa onu da yediği rivayet edilir. Fiziki ve huy olarak köpekbalığına benzer. Diğer insanlar bu türün yakınına bile yaklaşmaz. Yem attığınızda bazen korkak davranışlar sergilerler. Aslında bu korkak davranışlar avını yanıltmak ve onu kaçmasını engellemek içindir. Geri çekilip bir iki kere yaklaşıp kaçarlar ve daha sonra aralarından bir balık ilk ısırığı alır. Balığın kaçışı kalmamıştır ve saliseler içinde diğerleri de saldırır. Bildiğin girişme yani…





Yolcuların metrobüs geldiğinde, suyun kabın içine yayılma hızıyla koltuklara hücum etmesi, birbirini ezmesi, boş koltuk bırakmaması sırasında aklıma bu belgesel hikayesi geldi bir an. Sonra akan sele bıraktım kendimi, yüreğimin ve bedenimin beni götürdüğü yere gittim, körükteydim artık...






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder