Binlerce balıktan oluşmuş büyük sürüler halinde yaşarlar. Suya
giren sığırlara bile saldırdığı dahi görülür. Balıklara ve suya düşen meyve ya
da tohumlarla beslenir. Ailelerine çok bağlıdır ama bazen açlıkla gözü öyle
döner ki annesi yaralanmışsa onu da yediği rivayet edilir. Fiziki ve huy olarak
köpekbalığına benzer. Diğer insanlar bu türün yakınına bile yaklaşmaz. Yem attığınızda bazen korkak
davranışlar sergilerler. Aslında bu korkak davranışlar avını yanıltmak ve onu
kaçmasını engellemek içindir. Geri çekilip bir iki kere yaklaşıp kaçarlar ve
daha sonra aralarından bir balık ilk ısırığı alır. Balığın kaçışı kalmamıştır
ve saliseler içinde diğerleri de saldırır. Bildiğin girişme yani…
Yolcuların metrobüs geldiğinde, suyun kabın içine yayılma
hızıyla koltuklara hücum etmesi, birbirini ezmesi, boş koltuk bırakmaması sırasında
aklıma bu belgesel hikayesi geldi bir an. Sonra akan sele bıraktım kendimi, yüreğimin ve bedenimin beni götürdüğü yere gittim, körükteydim artık...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder