15 Eylül 2015 Salı

GİT ARDINA BAKMADAN!

Türkiye’de cahilliğin kitabı yazılsa, en çok okunan değil de en çok sayfası olan kitap olacağı kesin. Ve en çok cahile rastlayacağınız yerlerden biri trafik. Bence kesinlikle trafik. Matematiği dip forest seviyesinde olan cahil, takip mesafesini ayarlamaz, çarpar. Kuralların insanlar için olmadığını bilmeyen hayvan cahil,  kırmızı ışıkta bebek arabasını tutan anneye çarpar. Daha üst segment kaslı cahiller de allahın cezası park yeri yüzünden birbirine kurşunlar eşliğinde sevgi gösterilerinde bulunur. Neticesi, levyesi var ama  hayırlı bir işi pek yok bu cahilliğin.
                                                       *
Bugüne kadar, kalemimi sıcak tutması için bir mecra olarak kullandığım Metrobüs Gezgini bloğumda, metrobüste başıma gelen “anları” biraz da mizahi yolla aktarmaya çalışırken aslında kalabalık, cahil ve görgüsüz "köykent" eleştirisi yapıyordum. Ama o metrobüs bugün az kalsın karımın hayatını alacakmış! Ve bugün kesinlikle daha iyi anladım ki, trafik, hakikaten cahillerin direksiyon salladığı asfalt arenası. Şu an kendi kendime, yüksek sesle diyorum “bu metrobüs ŞAKAYA GELMEZ!!”

                                                       *

Mevzubahis, metrobüs şoförleri. Hiç dikkat ettiniz mi bilmem, ana duraklarda metrobüse binmeye çalışırsanız, hele ki bir de yığılma varsa, metrobüs şoförü zart diye son adamın ya da adamların üzerine otomatik kapıyı kapar! Ki dışarı düşesin ve kapı kapansın. Denilebilir ki, o derece yoğunlukta sen de binme kardeşim! E zaten ben binmiyorum, hayatımı yolda bulmadım ki orada kaybedeyim. Yolcular da o kalabalığı kendine yakıştırıp binmesin. Benim demek istediğim, şoförün gaddarlığı! Üstelik bu kapı kapama olayını hengame olmadığı zamanlarda da yapıyorlar. Bu amcalara, 4 Samsung S5 telefonu ekranı büyüklüğündeki o koca aynalar lüks çünkü! Eğer sıklıkla bakarlarsa eskiyor sanırım o aynalar. Kural şu: Kapıyı lank diye kapa, ardına bile bakma, sefer saatini tuttur
!!!


Bindiği sakin durakta, kapıyı eşimin bacağının üzerine kapatan ve sürükleyen o badem bıyıklarını sevdiğimin güzel şoför bey abisi. Gelmişinle geçmişin arasındaki geçen süreyi irdeleyecek bir dolu süslü söz bulup aile bireylerini de bu yazıya konu yapmak istemiyorum, SEN GENE GIYABINDA ANLAMIŞ OL. Hani yani bir gün o metrobüse binmeyi bildiğimiz gibi…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder